Bir dost sofrasına davetliydim bugün. Sadece 3
kişilik bir sofra, bir kadın, o kadının sevgilisi ve ben. Sen yoktun. Önce yemekler yenildi kırmızı şarap eşliğinde yüzeysel konuşmalarla, sonra
şarap yayılmaya başlayınca damarlarımızdan ruhumuza, yüzlerimizdekiler bir anda
çıkartılıp bir kaç saat sonra tekrar takılmak üzere masanın kenarına konuldu.
İşte öylesine
duruyken ben, aklımda bir tek sen... Sonra erkek keman çalmaya başladı... Kadin
gozlerini ayirmadan ona bakiyorken, ve adam parmaklariyla bir tek ikisinin
bildigi bir seylere can veriyorken, benim aklimda bir tek sen.
SenveBen. İnsan ne
kadar garip, yanindayken öylesine kanıksıyor ki sevgilisini, sanki hep orada
yanıbaşında kalacakmış gibi geliyor ve umursamamaya basliyor. Hani karnımız
mesela; hep yerindedir ama her an karnim burada diye düşünmeyiz ama ne zaman ki
ağrımaya başlar, işte o zaman onun varlığı her an aklımızda olur ya, aynen öyle
işte.
Not: Sevgili uzaktayken yazılan eski bir yazı
Çok içten yazmışsın. Sabah sabah hem duygulandım hem de yazdıklarını düşündüm. Gerçekten hiçbir şeyin kıymetini yanımızdayken bilmeyiz. Bırak sevgiliyi, çok sevdiğiimz bir obje kaybolduğu zaman kıymete biner. Veya sevdiğimiz bir insanı kaybettiğimiz zaman duyarız acısını ta içimizde ve sonsuza dek. Teşekkürler bu güzel paylaşım için. Bu arada takipçin oldum müsadenle.
YanıtlaSilCok tesekkurler İlhan. İnsanoglu boyleyiz iste. İsin kotusu bunu bilmemize ragmen boyle devam edecegiz. Bu arada hosgeldin!
Sil